Yargıtay’dan milyonlarca işçiyi ilgilendiren izin kararı!

Kalıp ustası olarak çalışan işçi, 5. İş Mahkemesi’ne dava açarak, iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini istedi. Mahkemede savunma yapan davalı işveren ise davacının istifa etmesi üzerine iş sözleşmesinin sona erdiğini, fazla çalışma yapmadığı gibi tatillerde de çalışmadığını, taleplerinin haksız olduğunu iddia etti. Mahkeme, davalı tarafça iş sözleşmesinin istifa ile sona erdiği savunulsa da bu hususun ispatlanmadığından davacının ihbar tazminatına hak kazandığı gibi fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları da olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildi. Kararı davalı ren temyiz etti.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, kararı bozdu. 5. İş Mahkemesi, bilirkişiden rapor da alınarak davacının ihbar tazminatına hak kazandığı gibi fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacakları da olduğu ancak hafta tatili alacağı olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı davacı taraf temyiz etti.

İŞTE YARGITAY’IN KARARI

Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. 4857 sayılı İş Kanununun 46’ncı maddesinde, işçinin haftalık izin hakkının hüküm altına alındığı hatırlatıldı. Kararda şu ifadelere yer verildi:

“Hafta tatili izni kesintisiz en az 24 saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmi dört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır. Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece itibar edilen bilirkişi raporunda davalı tanık beyanlarına göre davacının hafta tatili alacağının bulunmadığı belirtilmiştir. Tanık işçiler, iş yerinde 08:00-17:00 saatleri arasında 1 haftada 7 gün çalışıldığını; ancak memleketlerinden İstanbul’a gelen işçiler haftalık izinlerini biriktirerek toplu şekilde kullandıklarını dile getirmişlerdir. 4857 sayılı Kanunda fiili izin müessesesi yalnızca fazla çalışma için öngörülmüş olup çalışılan hafta tatili karşılığı izinle telafi edilemez. Buna göre Mahkemece davalı tanığına ayda kaç hafta 7 gün çalışma olduğu açıklattırılıp sonucuna göre davacının hafta tatili alacağının belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile talebin reddi bozmayı gerektirmiştir. Karar oy birliği ile bozulmuştur.”